Offshoring, Teleworking ve İş Gücünün Geleceği

İş piyasası, anne ve babalarımızın yaşadığı dünyaya göre çok farklı bir hal almaya başladı. Geçmişte iş kaybına sebep olabilecek riskler daha çok ekonominin durumu ve kriz beklentisiyken, günümüzde ise otomasyon, teleworking ve offshoring gibi kavramlar iş piyasasını şekillendiriyor. Bu yazımda kısaca bu kavramların ne olduğuna, iş imkanlarını nasıl etkileyebileceğine ve buna karşı nasıl bir rota izleyebileceğimizi anlatacağım.

Nedir Bu Yeni Kavramlar?

Otomasyon görece sık kullanılan bir kavram olsa da offshoring ve teleworking en azından ülkemizde çok sık duyduğumuz kavramlar değildir. Teleworking ya da remote working, uzaktan çalışmakla eş anlama gelir. Burada önemli nokta, işin otomasyon sürecine girmemesidir.

Offshoring genellikle bir firmanın (bazen hükümetlerin bile) maliyetleri düşürmek veya başka bir hedefle, işinin bir kısmını veya tamamını, başka bir ülkeye taşıması, yani yurtdışı kaynaklı emek ve üretim kullanmasıdır. Bu sebeple mevcut ülkede iş imkanlarının kaybına sebep olurken, alıcı ülkede yeni iş imkanları yaratır. Bunun sonucunda iş piyasası dinamikleri, sürece adapte olamayanlar için yıkıcı sonuçlara sebep olacaktır.

Offshoring ve İş Piyasasına Etkileri

Offshoring süreci firmaların bazı değerlendirmeler sonucu aldığı bir karardır. Öncelikle işin, başka bir ülkeye taşınabilir olması gerekmektedir. Örneğin bir fırın işini offshore edemezsiniz, çünkü fırınlar, tüketim merkezlerine yakın olmalıdır. Ayrıca işin, taşınılacak ülkede daha ucuz maliyetle halledilebilmesi de gerekmektedir. Çin’den Almanya’ya iş offshore etmek mantıklı bir karar olmayacaktır. Tabi offshore süreci firmalar için karlı olsa da, çalışanlar için tam tersi bir etkisi olur.

Örneğin bir araba fabrikasının, Fransa’dan Hindistan’a offshore edildiğini varsayalım. Bu fabrika, yüzlerce çalışana doğrudan iş ve gelir sağlar. Aynı zamanda yan sanayiler ve dolaylı tüketimle (örneğin enerji), çeşitli sektörlerin de hareketlenmesine yardımcı olur. Bu tarz bir fabrikanın Fransa’dan taşınması, doğrudan iş imkanlarının kaybına, ve diğer sektörlerde de ekonomik yavaşlamaya, yani gelirlerin düşmesine ve işsizliğe sebep olur. Tabi bunun tersi de Hindistan için geçerli olur, yeni gelen fabrika iş imkanları ve ekonomik imkanların artması anlamına gelir.

Teleworking ve İş Piyasasına Etkileri

Teleworking (Uzaktan Çalışma) ilk bakışta çalışanlar açısından pozitif bir süreçmiş gibi gözükse de aslında iş kaybı ihtimallerini ciddi oranda arttıran bir süreçtir. İşin o bölgeye olan bağlılığı azaldıkça, yani uzaktan çalışma imkanları arttıkça, o işin offshore edilmesi kolaylaşır.

Eğer firma yönetimi, daha düşük maliyetle aynı işi yaptırabilecekleri bir ülke bulurlarsa, firmanın o departmanını offshore edebilirler, ve mevcut çalışanlar işlerini kaybedebilirler.

Buna gerçek bir örnek vermek gerekirse, Amerikalı firmalar, muhasebe ve vergi denetimi işlerini genellikle Hintli muhasebe çalışanlarına yaptırmayı tercih ederler. Çünkü Hindistan’da maaş ücretleri Amerika’ya kıyasla çok daha düşüktür. Aynı zamanda muhasebe, bölgeye bağlı bir iş değildir, yani o ülkede olmayı gerektirmez. Bu sebeplerle, Amerika’da muhasebe iş imkanları azalır, mevcut çalışanlar ya işsiz kalır ya daha düşük maaşa razı olurlar.

Peki Ne Yapmalı?

Öncelikle çağımızın koşulları, değişen teknoloji ve gelişmelere karşı daha adapte olabilmeyi ve yeni yetenekler kazanmayı gerektiriyor.

Daha sonra dikkat edebileceğimiz bir nokta ise gelecekteki işimizin yapısı hakkında düşünmektir. Örneğin gelecekteki işiniz ne kadar tekrarlayan, otomatikleştirilebilecek görev içeriyor? Eğer bu soruya cevabınız yüksek ise, işinizi yapay zeka ve diğer otomasyon teknolojilerine kaybetme ihtimalinizin fazla olduğunu gösteriyor.

Aynı zamanda eğer işiniz bir bölgeye bağlı değilse, bu sefer de işinizi daha düşük gelirli ülkelerde yaşayan, fakat sizinle aynı yetenek seviyesindeki kişilere kaybedebilirsiniz.

Bu örnekleri zihnimizde daha da netleştirelim, örneğin tabloda teleworking ve otomasyon arasındaki ilişki ve dağılım hakkında bir grafik görüyorsunuz. Soldaki tabloda sağ üst bölgede kalan işler hem kolayca otomatikleştirilebilir, hem de uzaktan çalışılabilir işlerdir (basit muhasebe, veri girişi). Bu tarz işler iş kaybına en ağır şekilde maruz kalacak iş türleridir. Sol alt köşe ise hem otomasyona uğramayacak hem de bölgeye bağlı iş türüdür (doktor, hemşire, denetim). Bu işler ise iş kaybı ihtimali düşük olan, aksine teknolojinin gelişmesinin işlerini kolaylaştıracağı iş türleridir.

Kısaca kariyer tercihlerinizi buna göre yapabilir, veya gerekli yetenekleri kazanarak iş kaybı ihtimalinizi minimuma indirerek önlem alabilirsiniz.

Sonuç

Günümüz iş piyasası, otomasyon, teleworking ve offshoring gibi faktörlerle hızla değişiyor ve bu değişiklikler iş kaybı riskini artırabiliyor. Gelecekteki iş yapılarının daha fazla teknolojiye dayalı olacağı göz önünde bulundurularak, bu dönüşüme ayak uydurmak için gerekli yeteneklerin kazanılması önem taşıyor. Bu süreçte, doğru kariyer tercihleri yapmak ve adaptasyon yeteneği geliştirmek, iş güvencesini artırmanın anahtarı olacaktır.

Daha detaylı bilgi için bu ingilizce makaleyi okuyabilirsiniz,

Ve diğer yazılarımı okumak için buraya tıklayabilirsiniz.

Herkese iyi bir haftasonu dilerim!